Page 16 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 16
tarih çevresi
7.5. Riba’dan Kaçınma Uygulamalarının Değerlendirilmesi
Dört başlık altında özetlemeye çalıştığımız, Türkiye’de (Osmanlı dönemi dahil), ribadan kaçınma uygu-
lamalarıyla ilgili şu hususların tespit edilmesi mümkündür:
- Cahiliye ribasıyla ilgili rivayet pek ciddiye alınmamıştır.
- Ribanın tanımına ilişkin hadislerin çoğunun zayıf olduğu ve çelişkiler içerdiği, hadisler yoluyla ribanın
kapsamının genişletildiği hususuna pek önem verilmemiştir.
- Ribanın kapsamının genişletilmesi ticari hayatta fona ihtiyacı olanların işini zorlaştırmıştır.
- Bu zorluğu aşmak amacıyla bey’ul iyne benzeri şer’i hile yöntemleri geliştirilmiştir.
- Osmanlı dönemindeki para vakıfları bu yöntemi kullanmış, ama bununla ancak küçük çaplı ihtiyaçlar
giderilebilmiştir.
- İşletmelerin büyüyebilmesi ve ülke kalkınması için yeterli büyüklükte fon desteği sağlama açısından
bu kurumlar yeterli olmamıştır.
- Çünkü bu kurumların fon imkanı sınırlıdır. Küçük tasarrufçuların fonlarını toplayarak büyük fon ha-
vuzları oluşturacak bir mekanizma mevcut değildir.
- Cumhuriyet dönemindeki Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası da hedeflenen biçim de uygulama ya-
pamamış ve faizli bankacılığa dönüşmüştür.
- Çok ortaklı şirketler de işletmeciliğin gereklerine uygun çalışmayı öncelemek yerine, güya faizsiz ama
gerçekte başlangıçta adeta kar garantisi vererek fon toplama gibi yine şer’i hile benzeri bir yöntemle fon top-
lamışlardır. Bunlar ayrıca sanki bir banka gibi ortakların istediği anda şirketteki sermayelerini çekebileceği gibi
bir ucube uygulama yapmışlar ve en ufak bir kriz ortamında bu mümkün olmadığı için tasfiye noktasına gel-
mişlerdir.
- Nihayet İslam aleminde geliştirilen faizsiz bankacılık model alınarak Özel Finans Kurumları (Katılım
Bankaları) oluşturulmuş, fon kullandırmada faize benzediği iddiaları olan murabahanın büyük bir ağırlık teşkil
etmiş olmasına rağmen çoğu alimlerce ribadan kurtulunmuş olduğu kabul edilmiştir.
8. RİBA’DAN KAÇINMA HUSUSUNDA BİRİNCİ SEÇENEK: CAHİLİYE RİBASINI ESAS
ALMA
8.1. Kur’an-ı Kerim ve Cahiliye Ribası
Son yıllarda, bu konuda çoğunluğun savunduğu görüşe karşı çıkan ilim adamlarının çoğalmaya başladığı
rahatlıkla görülebilir. Yeni nesillerin eski dönemlere göre daha eğitimli ve daha sorgulayıcı oluşunun bu geliş-
menin önemli nedenlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Geçmiş İslam toplumlarında bir yandan ribanın haram
olduğu hususu pek tartışılmazken, öte yandan hile-i şeriyye olarak ifade edebileceğimiz yöntemler yoluyla as-
lında riba olarak nitelenebilecek uygulamaların yaygınlığını bugün okuma imkanı olan bir çok kişi fark etmiş
bulunuyor.
Bu bağlamda, riba yasağının geldiği ortamdaki riba uygulamasının, yani cahiliye ribasının; borcun ve-
rildiği anda, belirtilen vadede ödenmesi istenen makul fazlalık değil, vadenin ertelenmesi sırasında istenen faz-
14

