Page 57 - Layout 1
P. 57
tarih çevresi
düzenek ve özel araçlar yardımıyla saflaştırılması ya da temizlenmesidir. Kireçleştirme ise, maddeleri yüksek
dereceli ısı ile yakarak ve toz haline getirerek bir metalde bulunan ve çözünmeyen maddeleri ayırmaktır.
Câbir, yapmış olduğu araştırmalar sonucunda kimyada element görüşünün oluşmasına yardımcı olmuş,
ölçü ve tartı işlemleri üzerinde önemle durarak nicelik anlayışının güçlenmesini sağlamış ve geliştirdiği yeni
aletlerle kimya teknolojisinin gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
İslâm Dünyası’ndaki kimya çalışmalarıyla tanınan bir diğer isim felsefe ve tıp alanlarında da çalışmış
olan Râzî’dir. Râzî, Kimyada Câbir’in izinden gitmiş ve atomcu kuramı benimsemiştir. Çeşitli deneylerle saf
elementi elde etmeyi çalışmış, yeni kimyasal maddeler, yeni yöntemler ve yeni aletler geliştirmiştir. Râzî,
maddeleri, mineral, bitkisel ve hayvansal maddeler olmak üzere üç temel gruba ayırdıktan sonra mineral
maddeleri de Ruhlar, Cisimler, Taşlar, Zâclar, Boraks ve Tuzlar olmak üzere 6 gruba ayırmıştır. Razî tarafından
bahsedilen temel kimyasal işlemler de, damıtma, kireçleştirme, çözündürme, buharlaştırma, kristalleştirme ve
süblimleştirmedir.
Gerek Cabir’in gerekse Razî’nin çalışmaları Doğu’da olduğu kadar Batı’da da etkin olmuş modern
kimya çalışmalarının temelinde yer almıştır.
İslam Dünyası’nda Biyoloji ve Tıp
Orta çağ İslâm Dünyası’nda biyoloji ve tıp çalışmaları diğer bilimlerde olduğu gibi Aristoteles,
Dioskorides, Galen gibi Antik Yunanlı yazarlarının eserlerine dayanmakla birlikte, bu birikime Müslüman
araştırmacılar önemli katkılar yapmışlardır.
İslâm Dünyası’nda erken tarihli biyoloji çalışmaları ansiklopedik tarzda eserlere dayanır. Bu eserlerde
çeşitli hikâyeler ve hadisler de yer almaktadır. Bitkiler de tıbbi bakımda ele alınmıştır. Daha çok at, deve, koyun
gibi hayvanlar ele alınmıştır.
Antik Yunan tıp eserlerinin çevrilmesinden önce İslam Dünyası’nda tıp bilgisi geleneksel uygulamalar
düzeyindeydi ve Peygamber Tıbbı adı verilen Peygamberin önerileri önem taşıyordu. Çevirilerden sonra
özellikle Galen’in görüşlerin etkin olduğunu görmekteyiz.
Bitkibilim ve hayvanbilim konuları da Müslümanlar tarafından ele alınmış ve sıkça işlenmiştir. Bunların
arasında en dikkat çekeni 13. yüzyılda yaşamış olan Endülüslü İbn Baytâr’dır. Baytar, öğretmeni Nebâtî ile
gezilere çıkmış ve bitki örtüleri üzerinde incelemeler yapmıştır. İki önemli eseri vardır. İkisini de Eyyubî
hükümdarlarından Sâlih’e sunmuştur. Bunlardan ilki Basit İlaçlara İlişkin Doyurucu Bilgiler adını taşır. Burada
hastalıklar harf sırasına göre düzenlenmiş ve her hastalıkta kullanılacak olan ilaca ilişkin ayrıntılı bilgiler
verilmiştir. Diğer eseri ise Basit İlaçlara ve Gıdalara İlişkin Bütün Bilgiler’dir. Bu eserde minerallerden,
56

