Page 52 - Layout 1
P. 52

tarih çevresi

araştırmalar yapıldı. Astronomik veriler Uluğ Bey Katalogu adlı astronomi kataloğuna kaydedildi. 17. yüzyılda
Greenwich Gözlemevi’nin kurucusu Flamsteed bu katalogdan yararlandı.

         Semerkant Gözlemevi Osmanlı tarihi açısından da önemlidir. Bu gözlemevinde çalışan Ali Kuşçu 1472
yılında Fatih’in davetiye İstanbul’a gelecek ve Osmanlılarda matematiksel bilimlerin canlanmasını
sağlayacaktır. Kuşçu 15. yüzyılın önemli bilim adamlarındandır. Son yapılan araştırmalarla, Avrupa’da çağdaşı
olan bazı önemli astronomları etkilediğine ilişkin kanıtlar bulunmuştur.

         Avrupa’da gözlemevi açma düşüncesinin 16. yüzyılda başladığı düşünülürse gerek Merâgâ, gerekse
Semerkant gözlemevinin konumları daha da iyi anlaşılmaktadır.

         16. yüzyılda İstanbul’da Takiyüddin tarafından İstanbul Gözlemevi kuruldu. O dönemde dünyada iki
gözlemevi bulunmaktaydı. Birisi İstanbul Gözlemevi, diğeri de Danimarkalıların kurdukları Uranienburg
Gözlemevi idi. İkisi de son derece önemliydiler. Özellikle iki gözlemevinde kullanılan araçlar çok dakikti.
Ancak yapılan çalışmalar Takiyüddin tarafından kurulan İstanbul Gözlemevi’nin araçlarının çok daha iyi
olduğunu göstermiştir. Ancak Takiyüddin’in kurduğu gözlemevi 1580’te yıktırıldı ve Osmanlılarda ve İslam
Dünyası’nda astronomi bilimi bu derece ileri bir konuma bir daha ulaşamadı.

         İslam Dünyası’nda Fizik

         İslâm Dünyası’nda yoğun çalışılan bilim dallarından birisi de fiziktir. Antik Yunan’da olduğu gibi fizik
biliminin karşılığı olan çalışmalar doğa felsefesi altında yürütülüyordu. Fizik biliminin doğa felsefesi
konularının içerisinde yer alması 17. yüzyıla kadar sürmüş ve Newton ve yeni fizik anlayışı ile birlikte fizik
bilimi doğa felsefesinden ayrılmıştır.

         İslam Dünyası’nda fizik biliminde ele konular mekanik ve optiktir. Mekanik alanında doğa felsefesinde
Müslümanlar Aristoteles’in izinden giderek Aristoteles’in kozmoloji anlayışını kabul etmişlerdir. Bilindiği gibi
Aristoteles’in fizik anlayışı evren anlayışı ile iç içedir. Bu evren anlayışına göre evrende iki hareket vardır:
Doğal ve zorunlu hareket. Aristoteles’e göre hareket belirli bir cismin belirli bir biçimde gerçekleşen
deviniminden oluşur. Bu devinimin hem bir yapıcısı hem de bir amacı vardır.

         Aristoteles, hareket konusunda oldukça yol kat etmiş olmakla birlikte, bazı ayrıntılarda açmaza
düşmekten kurtulamamıştır. Örneğin zorunlu hareket sağduyuya uygun olarak açıklanabilmekteydi. “Kuvvet
uygulanmazsa cisimler hareket etmezler” ilkesine dayanarak konuyu irdelemiş olan Aristoteles, “kuvvet
uygulayanla uygulanan arasında fiziksel bağ olmalıdır” gibi ek bir ilke daha benimsemişti.

         Ancak eğer kuvvet uygulayan ile uygulanan arasında fiziksel bağ olacaksa, fırlatılma durumunda bu
bağ ortadan kalktığı halde nesne bir süre daha nasıl yol almaktadır? Aristoteles bu problemi çözmek için ek

                                                               51
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57