Page 76 - Layout 1
P. 76
tarih çevresi
C2: Eğer A’ya ve B’ye aynı kuvvet uygulanırsa A’nın hızı B’nin hızının iki katı olur.
Yukarıda da belirtildiği gibi C1 sonucuna ulaşmak için M-kuralları yani mantık veya matematik
kuralları, C2 önermesini elde etmek için de F-kurallara yani mekanik yasalara ihtiyaç vardır. Böylece görüldüğü
gibi bir önermeden diğerine geçmek bu yöntemin başlıca ereğidir. Bu formelleştirme işlemi Carnap’ın başta
belirttiği gibi aynı zamanda bir önermenin doğrulama yöntemini de betimlemektedir. O halde mantıksal sentaks
yön- temini doğrulanabilirlik ilkesinin ortaya konulma biçimi olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır.
Netice itibariyle Carnap, dönüştürme kuralları aracılığıyla dolaylı doğrulamanın yapılabileceğini
vurguluyor. Bu yöntem de önermeler arasında bir takım indirgeme projesinden oluşmaktadır. Fakat doğrulama
işlemi bir önermeden diğer bir önermeye geçiş olarak ele alındığı zaman, bu dönüştürme işleminin bir sınır
çizgisi veya bütün önermelerin kendisine dönüştürüldüğü bir temel önermeye ihtiyaç olacaktır. Aksi takdirde
yapılan işlemler kısır bir döngüden ibaret olacaktır. Çevre düşünürleri ve Carnap için teorik önermeler ile
fiziksel dünya arasındaki bağı kuracak olan protokol önermeleridir (Ural, 2006, s.90). Bu önermeler basit
anlamıyla deney ve gözlem hakkında bilgi veren en temel önermelerdir.
4. Protokol Önermeler (Protocol Sentences)
Gerek çevre düşünürleri gerekse Carnap için, protokol önermeler bilim imgesinin dayanağını
oluşturmaktadır. Çünkü baştan beri tasarlanan, bilimsel önermelerin birbirlerine indirgenebileceği savı protokol
önermeleri ile son bulmaktadır. Ayrıca bu önermelere istinaden bilimsel önermeler hem anlamlılık içeriği
kazanmakta hem de doğruluk veya yanlışlık belirteçleri kazanmaktadır. Dolayısıyla bu denli önem arz eden
önermelerin niteliğinin belirlenmesi çevre düşünürleri için ayrı bir önem arz etmektedir.
Çevre düşünürleri arasında protokol önermeler, temel önermeler, basit önermeler ve atomik önermeler
gibi adlandırmalar ile kullanılmıştır. Carnap’a göre bu önermeler bilim prosedürünün en basitleştirilmiş ve en
yalın önermeleridir (Carnap, 1995, s.43). Kendisinin verdiği örnekle de “masanın üzerinde kırmızı bir küp var”
önermesi doğrudan bir gözlem ve deneyimi dile getirdiği için doğruluk değeri başka önermelere bağlı değildir.
Carnap, bu nedenle protokol dilinin en yalın tümceleri olarak gördüğü protokol önermelerinin bir doğrulama
veya onaylamayı gerektirmediğini, güvenilirlikleri nedeniyle de tüm bilimsel önermeler için bir temel oluşturma
durumunda olduğunu söyler (Carnap, 1995, s.45).
Buraya kadar hem fikir olan çevre düşünürleri, bu noktadan sonra kuram ile protokol önermeler
arasındaki ilişkinin nasıl olacağı hususunda görüş ayrılıklarına düşmektedir. Carnap 1932 yılında kaleme aldığı
“Über Protokollsatze” (-On Protocol Sentences) adlı yazısında protokol önermelere ilişkin iki başat görüşün
olduğunu belirtir. Bunlardan birincisi dilsel yapının dışında yer alan önermeler; ikincisi ise dilsel yapının
içerisinde yer alan önermelerdir (Carnap, 1987, s.458). Carnap burada her iki anlayışında bazı avantajlarının
75

