Page 43 - Layout 1
P. 43

tarih çevresi

kitap taşıttığı da bilinmektedir. Me‘mûn bununla da kalmadı, ilk defa olarak gözlemevi adı verilen yapıları inşa
ettirdi ve astronomları burada topladı.

Aşağı yukarı on ikinci yüzyıldan sonra İslam Dünyası’ndaki bilimsel faaliyetlerin hızı birtakım nedenlerden
dolayı yavaşlasa da on altıncı yüzyıla değin sürdü. Müslümanların Antik Yunan bilimini tercüme edip
kullanmaları sayesinde Antik Yunan kültürü kaybolmadı. On birinci yüzyılda Batı Antik Yunan kültürüyle
Müslümanlar vasıtasıyla karşılaştı. Müslüman bilim adamlarının eserleri sayesinde Antik kültürün bilgisini
yeniden elde etti ve bu yüzyıldan sonra yaklaşık iki yüz yıl süren bir çeviri faaliyetine başladı. Doğal olarak bu
çeviriler Arapçadan Latinceyeydi. Bu sayede Avrupalılar hem Antik bilim mirasına kavuştular hem de
Müslümanların yaptıkları bilimsel çalışmalarla karşılaştılar. Bu da ister istemez on ikinci yüzyılda bilim ve
kültürde Batı’da yeni bir kültür devinimine yol açtı ve Rönesans’ın ortaya çıkışıyla devam etti.

         İslam Dünyası’nda Matematik
         İslâm Dünyası’na çeviriler yoluyla geçen bilimlerin
başında matematik gelmektedir. Arapçaya, Sanskrit dilinden ve
Yunancadan pek çok matematik eseri çevrilmiştir. Bu
çevirilerle birlikte 8. yüzyılda konumsal Hint Rakamları İslâm
matematikçileri tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bu
rakamlar daha sonra Batı’ya geçmiş ve Roma Rakamları’nın
yerini almıştır.

İslâm matematikçilerinin katkı yaptıkları alanlar               Bilgelik Evi

geometri, cebir ve trigonometridir. Özellikle cebire yapılan

katkılar göz kamaştırıcıdır ve bu katkılarla cebir İslâm matematikçileri tarafından bağımsız bir disiplin haline

gelmiştir. Bu konuda Harezmî, Ebû Kâmil, Kereci, Ömer Hayyam gibi matematikçilerin katkıları çok büyüktür.

Trigonometri konusunda ise İslâm matematikçilerinin katkıları olağanüstüdür. Sinüs ve kosinüs kavramlarını

Hint matematiğinden alan İslâm matematikçileri, kısa süre içerisinde bunlara diğer trigonometrik fonksiyonları

eklediler ve açı hesaplarından kiriş yerine sinüsü kullanarak bu alana katkılar yaptılar.

         Matematik alanında adı anılacak kişi hiç kuşkusuz 11. yüzyıl bilim adamlarından Harezmi’dir. Harezmi
matematik konusunda iki önemli kitap kaleme almıştır. Bunlardan birincisi aritmetik konusundadır ve Hint
Rakamları adını taşır. Arapçası kayıp ancak Latincesi elimizdedir. Burada Harezmî on rakamlı konumsal Hint
rakamlarını tanıtmıştır. Batılılar on tabanlı sistemi bu eserle öğrenmişlerdir.

         Harezmî’nin matematikle ilgili diğer eseri Kitâb el-Muhtasar fî Hisâb el-Cebr ve el-Mukâbele Hesabı
adını taşır. Cebir konusunda yazılmış ilk bağımsız eserdir. Eserde “cebir” sözcüğü bir denklemdeki negatif
terimin eşitliğin öbür tarafına alınarak pozitif hale getirilmesi, “mukâbele” sözcüğü ise denklemde bulunan

42
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48