Page 16 - Layout 1
P. 16

tarih çevresi

         sonra, diğer mesafeleri denedik, tüm uzunluk için süreyi yarısı, üçte ikisi, dörtte üçü ya da herhangi
         bir kesir için süreyle karşılaştırdık; tam yüz kez tekrarlanan bu tür deneylerde, her zaman kat edilen
         alanların birbirlerine sürelerin kareleri kadar yakın olduğunu gördük ve bu, topu yuvarladığımız
         düzlemin, yani kanalın tüm eğimleri için geçerliydi. Ayrıca, düzlemin çeşitli eğimleri için alçalma
         zamanlarının, daha sonra göreceğimiz gibi, Yazar’ın onlar için öngördüğü ve gösterdiği oranı tam
         olarak taşıdığını gözlemledik. Zaman ölçümü için, yüksek bir konuma yerleştirilmiş büyük bir su kabı
         kullandık; bu kabın dibine, kanalın tüm uzunluğu ya da uzunluğunun bir kısmı boyunca her iniş
         sırasında küçük bir bardakta topladığımız ince bir su jeti veren küçük çaplı bir boru lehimledik; Bu
         şekilde toplanan su, her inişten sonra çok hassas bir terazide tartıldı; bu ağırlıkların farkları ve oranları
         bize zamanların farklarını ve oranlarını verdi ve bu öyle bir doğrulukla yapıldı ki, işlem birçok kez
         tekrarlanmasına rağmen sonuçlarda kayda değer bir tutarsızlık olmadı.”33

         “Ayrıca, düzlemin çeşitli eğimleri için alçalma zamanlarının, daha sonra göreceğimiz gibi, Yazar’ın
         onlar için öngördüğü ve gösterdiği oranı tam olarak taşıdığını gözlemledik. Zaman ölçümü için, yüksek
         bir konuma yerleştirilmiş büyük bir su kabı kullandık; bu kabın dibine, kanalın tüm uzunluğu ya da
         uzunluğunun bir kısmı boyunca her iniş sırasında küçük bir bardakta topladığımız ince bir su jeti veren
         küçük çaplı bir boru lehimledik; Bu şekilde toplanan su, her inişten sonra çok hassas bir terazide tartıldı;
         bu ağırlıkların farkları ve oranları bize zamanların farklarını ve oranlarını verdi ve bu öyle bir doğrulukla
         yapıldı ki, işlem birçok kez tekrarlanmasına rağmen sonuçlarda kayda değer bir tutarsızlık olmadı.”34

         Eğik düzlem deneylerini gerçekleştirmeden önce de Galileo’nun düşen nesnelere ilişkin yasaları
saptamak amacıyla yüksek yerlerden çeşitli ağırlıkta nesneleri bırakarak deneyler düzenlediği bilinmektedir.35
Ancak olguların gözlemlenmesi, olgular arasındaki matematik bağıntıların kurulması yoluyla başlattığı yeni
bilim yapma sürecine Galileo, bir yenisini daha ekleyerek deneysel doğrulamayı da bilimsel araştırmanın önemli
bir evresi haline getirmiştir. Burada sıklıkla yinelenen bir hususa göndermede bulunarak, Galileo’nun, deney
dedikçe fiilen deney düzenlesin veya düşünce deneyleri yapmış olsun fark etmeksizin, deneyi konuya ilişkin
geliştirdiği matematiksel ifadenin sağlaması olarak gördüğü belirtilmelidir. Onun kitabında yer verdiği bu türden
deneylerinden birisinde şöyle bir akıl yürütmede bulunduğu görülmektedir:

         “… bir top eğimli bir düzleme yerleştirilirse ne olur? Top sürekli artan bir hızla eğik düzlemden aşağı
yuvarlanır. Düzlemden yukarı yuvarlanır mıydı? Başlangıçta bir itki verilmedikçe ve sonra hareketi sürekli
desteklenmedikçe hayır. Peki ya top yatay bir düzleme yerleştirilir ve belli bir yönde itilirse? … hızlanma ya
da yavaşlama için hiçbir neden olmayacaktır ve bu nedenle top yüzeyin uzandığı yere kadar devam edecektir.
“O zaman böyle bir alan sınırsız olsaydı, üzerindeki hareket de aynı şekilde sınırsız mı olurdu? Yani sürekli mi
33 Galileo, Dialogues Concerning Two New Sciences, s. 178-179.
34 Galileo, Dialogues Concerning Two New Sciences, s. 179.
35 Charles Singer, A Short History of Scientific Ideas to 1900, Oxford: Oxford University Press, 1960, s. 230.

                                                               15
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21