Page 10 - Layout 1
P. 10
tarih çevresi
a. Bursa Dârüşşifası
Osmanlı Devleti’nde inşa edilen ilk sultan dârüşşifası, Sultan I. Bayezid (1389-1402) tarafından Bursa’da
yaptırılmıştır35. 1399 yılında tamamlanan bu yapı, Yıldırım Bayezid Külliyesi’nin bir parçası olarak
tasarlanmıştır36. Anadolu’da Osmanlı eliyle inşa edilen ilk dârüşşifa olması sebebiyle Türk tıp ve mimarlık tari-
hinde önemli bir yere sahip olmuştur. Zaman içinde bazı değişimlere uğrayan yapı, günümüze kadar pek çok
onarım geçirmiştir. 1855 Bursa depreminde zarar gördüğü tahmin edilmekte olup 1925 yılına kadar işlevini
sürdürmüştür. Uzun yıllar atıl kalan dârüşşifa, 2 Mayıs 1991 tarihinde yeniden yapılandırılmış ve günümüzde
özel bir sağlık kurumu olarak hizmet vermeye başlamıştır37.
b. Fatih Dârüşşifası
İstanbul’un fethinden kısa bir süre sonra Fatih Sultan Mehmed’in emriyle medrese, imaret, tabhâne,
hamam, dârüşşifa ve daha birçok birimden oluşan büyük bir mimarî kompleks inşa edilmiş ve bu yapı silsilesinin
yapımı 1470 yılında tamamlanmıştır. Söz konusu külliye yapılarından birini, İstanbul’un ilk Türk hastanesi
olarak kabul edilen Fatih Dârüşşifası meydana getirmiştir38. Evliya Çelebi, yapının 70 odalı, 80 kubbeli ve 200
hizmetçili olduğunu aktarsa da39 bu sayıların vakfiye kayıtlarıyla karşılaştırıldığında mübalağalı olduğu
anlaşılmıştır40. Dârüşşifada yalnızca hasta bakımı yapılmamış, aynı zamanda tıp eğitimi verilmiştir. Sağlık ko-
nusuyla yakinen ilgilenen Fatih Sultan Mehmed, Fatih medreselerinde tahsilli sağlıkçılar yetişmesine özen
göstermiş, burasını adeta bir yüksek eğitim hastanesi gibi planlamıştır41. XIX. yüzyıl ortalarına kadar faaliyet
gösterdiği bilinen yapı, zamanla geçirdiği yangınlar ve ihmal sonucu büyük ölçüde harap hâle gelmiş, günümüze
ise yalnızca bir duvar kalıntısı ulaşabilmiştir42.
c. Edirne Dârüşşifası (II. Bayezid Dârüşşifası)
Sultan II. Bayezid tarafından 28 Nisan 1485 tarihinde inşa ettirilen bu yapı, Mimar Hayreddin’in eseri
olup Tunca Nehri kenarında konumlanmaktadır. Yalnızca mimarî özellikleriyle değil, uyguladığı tedavi yön-
temleriyle de sağlık tarihi açısından dikkat çekici olan bu dârüşşifada, akıl hastaları musiki ve su sesiyle tedavi
edilmiştir. Kadrosu oldukça güçlü olan yapı bünyesinde üç hekim, iki kehhâl ve iki cerrah görev yapmıştır43.
1876-1877 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından terk edilen bina, 1894’den sonra tekrar açılmış ve meczuplara
mahsus bir tedavi merkezine dönüştürülmüştür. Balkan Savaşları sırasında tekrardan kapanan bina, 1977 yılında
Trakya Üniversitesi bünyesinde Sağlık Müzesi’ne dönüştürülerek yeniden işlev kazanmıştır44.
d. Haseki Dârüşşifası
1551 yılında inşasına başlanan Haseki Külliyesi’nin bir parçası olan dârüşşifa, Kanuni Sultan Süleyman
tarafından eşi Hürrem Sultan adına inşa ettirilmiş ve yapı, Mimar Sinan’ın ustalığıyla hayat bulmuştur. Cami,
medrese, imaret, sıbyan mektebi ve dârüşşifadan oluşan külliye, pek çok alanda halka hizmet sunan önemli bir
yapı topluluğudur. Ne var ki zaman içinde çeşitli yangın ve depremlerle zarar gören dârüşşifa, 1963-1974
35 Enes Gül, “Osmanlı Sultan Dârüşşifaları”, Osmanlılarda Sağlık, C. I, (ed. C.Yılmaz – N.Yılmaz), İstanbul 2006, s. 273-74.
36 Dârüşşifanın personeli; bir hekimbaşı, iki hekim, bir cerrah, bir kehhâl, şerbetçiyan, eczacı, bir katip, bir vekilharç, iki ahçı, iki ek-
mekçi, üç kayyum ve bir çamaşırcıdan oluşmaktadır. Kahya – Demirhan Erdemir, Sağlık Kurumları, s. 96.
37 Gül, “Sultan Dârüşşifaları”, s. 274.
38 Bedi N. Şehsuvaroğlu, İstanbul’da 500 Yıllık Sağlık Hayatımız, İstanbul 1953, s. 34; Kahya – Demirhan Erdemir, Sağlık Kurumları,
s. 116; Uludağ, Türk Hekimliği, s. 78.
39 Evliya Çelebi Seyahatnamesi, C. I, (sad. Tevfik Temelkuran, Necati Aktaş), (yay. haz. Mümin Çevik), İstanbul 1980, s. 244.
40 Uludağ, Türk Hekimliği, s. 79.
41 Gül, “Sultan Dârüşşifaları”, s.275;Nâşid Baylâv, Fatih Sultan Mehmed Devrinde Tıb Eserleri ile İlaçlar, İstanbul 1953,s. 1.
42 Kahya – Demirhan Erdemir, Sağlık Kurumları, s. 118; Uludağ, Türk Hekimliği, s. 80.
43 Osman Şevki Uludağ, Beş Buçuk Asırlık Türk Tababeti, (sad. İlter Uzel), Ankara 1991, s. 102; Kahya – Demirhan Erdemir, Sağlık
Kurumları, s. 118; Uludağ, Türk Hekimliği, s. 81; Gül, “Sultan Dârüşşifaları”, s. 276-277.
44 Kahya – Demirhan Erdemir, Sağlık Kurumları, s. 121; Gül, “Sultan Dârüşşifaları”, s. 278.
8

