Page 13 - Layout 1
P. 13
tarih çevresi
kimliğinin vazgeçilmezliğini korumasına neden olmuştur. Bu durum pratikte var olan güçlükler ve kısıtlamalarla
sistemin mücadele ettiğini göstermiştir.
Sağlık kurumları bakımından dârüşşifalar, cüzzamhâneler ve bimârhâneler devlet ve toplumun sağlık ih-
tiyaçlarını karşılamak üzere vakıf sistemiyle sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmuştur. Halkın sağlığı açısından
büyük önem arz eden bu kurumlar, eğitim ve tedaviyi eş zamanlı yürüterek halk sağlığını ve tıbbî bilgi aktarımını
desteklemiştir. Vakıf temelli finansman modeli, sadece ekonomik değil, aynı zamanda ideolojik ve sosyal bir
araç işlevi görerek sağlık hizmelerini devletin sosyal sorumluluğunun ayrılmaz bir parçası hâline getirmiştir.
Bu sağlık sistemi, hastalıkları tedavi etmekle kalmamış, aynı zamanda toplumsal düzen ve devlet otoritesinin
taşradaki somut tezahürü olarak da işlev görmüştür. Günümüzde bazı yapılar farklı işlevlerle varlığını sürdürse
de inşa edildikleri dönemde Osmanlı sağlık kurumları devletin hem sosyal hem de sağlık tarihindeki önemli
kilometre taşları olmuştur.
Son söz olarak, Osmanlı sağlık sistemi; kurumsal yapısı, nitelikli sağlık çalışanları, hoşgörüye dayalı
hizmet anlayışı ve vakıf temelli sürdürülebilirliğiyle, dönemin sınırlı imkânları düşünüldüğünde oldukça ge-
lişmiş ve etkin bir model teşkil etmiştir. Ancak bu başarı, ulaşım ve iletişim alanlarındaki zorluklar ve kırsal
bölgelerde halk hekimliğinin önemi gibi pratik sınırlamalarla birlikte değerlendirilmelidir. Bu yönüyle Osmanlı
sağlık sistemi hem tarihî hem de sosyo-politik bağlamda, devletin toplumsal örgütlenmesindeki karmaşık ve
çok boyutlu rolünü anlamak için kritik bir örnektir.
11

