Page 6 - Layout 1
P. 6

tarih çevresi

hekim muayenehaneleri ve eczaneleri kapsayan bu geniş kurumsal çerçeveye rağmen dönemin ulaşım ve maddî
kısıtlılıkları nedeniyle halkın hekime erişiminin sınırlı olduğu durumlarda başvurduğu geleneksel uygulamalar
da yaygın olarak kullanılmıştır4. Kurumsal yapının işleyişinde ise sağlık hizmetlerinin etkinliği, görev yapan
personelin uzmanlığı ve iş bölümü belirleyici olmuştur. Bu nedenle burada, klasik dönem Osmanlı sağlık
kurumlarında önemli roller üstlenen hekim, cerrah, kehhâl, ebe, eczacı ve halk hekimleri gibi sağlık
çalışanlarının meslekî profilleri ve görev tanımları ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

       1. Hekim
       Hekîm terimi, hakîm kelimesinin karşılığı olarak âlim, bilgin, tabiatı inceleyen ve filozof doktor
anlamlarını taşımakta olup Osmanlı sağlık anlayışında tabip, cerrah ve kehhâl olmak üzere üç temel tıbbî
uzmanlığı kapsamaktadır. Bunun yanı sıra aktar, ebe, fıtıkçı, kırık çıkıkçı, macuncu, hacamatçı, sünnetçi ve
tımarcı gibi çeşitli sağlık çalışanlarıda bu yapının önemli parçalarını oluşturmuştur5. Çok yönlü bu yapı, Osmanlı
Dönemi’nde kurumsallaşarak daha sistematik bir hâl almıştır. Bu doğrultuda Osmanlı hekimleri, Selçuklu has-
tanelerine ait vakfiyelerde yer alan kurallara riayet ederek mesleklerini icra etmişlerdir6. Açıkçası Osmanlı tıb-
bında hastaya yapılacak müdahalenin mümkün olduğunca kısıtlı tutulması esas alınmış7; tıbbî uygulamalarda
zarurete dayalı bir yaklaşım benimsenmiştir. Ancak zorunlu cerrahî müdahalelerde hekimler, tedaviye
başlamadan önce kadı ve şahitler huzurunda, uygulamanın olumsuz sonuçlanması durumunda sorumluluktan
muaf tutulacaklarını belirten bir belge almak zorunda bırakılmıştır. Rıza senedi olarak adlandırılan bu belge,
hastanın ya da vârislerinin hekime karşı hukukî bir hak talebinde bulunmalarını önlemeyi amaçlamıştır. Bu
belge düzenlenmediği takdirde hasta yakınları hekime dava açma ve cezalandırılmasını talep etme hakkına
sahip olmuştur. Bu nedenle rıza senedinde hasta yakınlarının hekime karşı hak iddiasında bulunmayacaklarını
açıkça beyan etmeleri şart koşulmuştur8.

       2. Hekimbaşı

       Osmanlılar, saray ve taşradaki tabipler için genellikle reîsületibbâ ünvanını kullanmış, zamanla bu ünvan
hekimbaşı şeklinde yaygınlık kazanmıştır. Ser Etibbâ, Ser Etibbâ-i Hassa, Reisü’l- Etibbâ, Reisü’l-Etibbâ-i
Sultanî, Reisü’l-Etibbâ-i Şehriyârî, Ser Etibbâ-i Sultanî ve Ser Etibbâ-i Şehriyârî gibi farklı ünvanlara rastlan-
makla birlikte, en çok kullanılan terim hekimbaşı olmuştur9. Hem sarayın hem de devletin sağlık işlerinden so-
rumlu olan hekimbaşı, görev ve yetkileri itibarıyla bugünkü Sağlık Bakanı’na denk düşmüş; hatta kimi zaman
askerî alanı da kapsamıştır10. Genelllikle tıp bilgisine vakıf, iyi yetişmiş ve ilmiye sınıfının güvenilir isimleri
arasından seçilen hekimbaşılığa,1836’dan sonra ilmiye dışından da atamalar yapılmıştır11. Padişah ve hanedan

4 Ceyhun İrgil, “Geleneksel Türk Halk Hekimliği”, Bursa Köylerinde Halk Hekimliği Uygulama Örnekleri ve İnanışları-I, (ed. Aziz Elbas),
Bursa 2014, s. 7; Alparslan Santur, “İstanbul’da Sağlık/Hastalıkla İlgili Bazı Geleneksel Uygulamalar, Değerlendirmeler ve Deyişler”, Geçmişten
Günümüze İstanbul’da Sağlık Kongre Bildiri Kitabı, (ed. Ayşegül Demirhan Erdemir - İbrahim Başoğlu vd.), İstanbul 2010, s. 81.
5 Ferit Devellioğlu, Osmanlıca - Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ankara 2012, s. 360; Nil Sarı, “Osmanlı Hekimliğinde Tıp Ahlakı”, Os-
manlılarda Sağlık, C. I, (ed. Coşkun Yılmaz - Necdet Yılmaz), 2006, s. 208.
6 Süheyl Ünver, Osmanlı Türklerinde Hekimlik ve Eczacılık Tarihi Hakkında, İstanbul 1952, s. 3.
7 Ali Haydar Bayat, “Şer’iye Sicilleri ve Tıp Tarihimiz I Rıza Senetleri”, II. Türk Tıp Tarihi Kongresi (İstanbul 20-21 Eylül 1990), Türk
Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1999, s. 40-41; Sarı, “ Tıp Ahlakı”, s. 211.
8 Osman Çetin - Mefail Hızlı vd., “Osmanlı Kadı Sicillerinin Tıp Tarihi Araştırmalarındaki Önemi”, Osmanlılarda Sağlık, C. I, (ed.
Çoşkun Yılmaz - Necdet Yılmaz), İstanbul 2006, s. 323; Alpaslan Demir, “Konya Şer’iyye Sicillerinde Rıza Senedi Örnekleri (1659-
1749)”, History Studies (Prof. Dr. Enver Konukçu Armağanı), 2012, s. 33; Fatih Küçük - İzzet Sak, Konya 14 numaralı Şer’iye Sicili
(1080-1081/1669-1670) Transkripsiyon ve Dizin, Konya 2014, s. 177-178.
9 Nil Sarı, “Hekimbaşı”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (TDVİA), C. XVII, İstanbul 1998, s. 160; Ali Haydar Bayat, Osmanlı
Devletinde Hekimbaşılık Kurumu ve Hekimbaşılar, Ankara 1999, s. 3.
10 Bilal Ak, “Osmanlılarda Sağlık ve Hastane Yönetimi”, Osmanlı Devleti’nde Sağlık Hizmetleri Sempozyumu, (haz. Bilal Ak - Adnan
Ataç), Ankara 2000, s. 137; Aydın, “Modern Tıp”, s. 32; Akdeniz, Hekim ve Deontoloji, s. 33.
11 Sarı, “Hekimbaşı”, s. 161; Akdeniz, “Hekim ve Deontoloji”, s. 35; Bayat, Hekimbaşılık Kurumu, s. 5.

                                                                4
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11