Page 83 - Layout 1
P. 83

tarih çevresi

           İmpetus Kuramı Üzerine Kısa Bir Tarihsel Bakış

                                                                                         Doç. Dr. Tarık Tuna GÖZÜTOK*

         Giriş

         “Bir cisim neden hareket eder ve neden durur?” Bu soru, insanların zihnini meşgul eden en eski
meselelerden biridir. Antik Çağ düşünürlerinden Aristoteles’ten, Orta Çağ İslam filozoflarına, oradan da Galileo
ve Newton’un mekanik yasalarına kadar uzanan bu düşünsel yolculukta, hareketin doğasını anlamaya ve
açıklamaya çalışan pek çok kuram ortaya atılmıştır. Bu kısa çalışmada, “Hareket nedir ve nasıl meydana gelir?”
sorusuna verilen yanıtlar arasında özel bir yere sahip olan İmpetus Kuramı’nın doğuşunu, gelişimini ve bilimsel
mirasını hem tarihsel hem kavramsal düzeyde genel hatlarıyla tanıtmayı amaçlamaktadır.

         İmpetus Kuramı, ilk bakışta yalnızca bir fizik teorisi gibi görünse de, aslında bilimin evrimsel yapısının
yani deneme/yanılma, eleştiri geliştirme, sorgulama ve yeniden inşa döngüsünün tipik bir örneği olarak
görülebilir. Kuram, Aristoteles’in hareket anlayışına yöneltilen eleştirilerden doğmuş, Orta Çağ İslam filozofları
tarafından dönüştürülmüş ve nihayet modern mekanik anlayışa giden yolu açmıştır. İmpetus fikri, bir anlamda
bilimsel düşünmenin tarihsel sürekliliğini ve çeşitli etkileşimlerle zaman içinde nasıl zenginleştiğini gözler
önüne serebilen bir yapıya sahip olmuştur.

         Bu kuram üzerinden yapacağımız kısa tarihsel gezinti, yalnızca geçmişteki bilimsel bir kuramın
öyküsünü anlatmakla kalmayacak aynı zamanda bilimsel kavrayışın nasıl inşa edildiğini, farklı uygarlıkların
katkılarıyla nasıl dönüştüğünü ve nihayet Newton’un klasik mekaniğinde nasıl bir karşılık bulduğunu da ortaya
koyacaktır. Böylece, bugün bize doğal ve açık görünen fizik yasalarının, aslında uzun ve karmaşık bir düşünsel
mirasın ürünü olduğu daha net bir şekilde anlaşılabilecektir.

         Antik Dönemde Hareket Anlayışı: Aristoteles’in Fiziği

         Fizik biliminin tarihsel gelişiminde en erken sistematik yaklaşımlardan biri Aristoteles’e aittir. Physika
(Fizik) adlı sekiz kitaplık eserinde doğayı ve onun değişim süreçlerini anlamaya çalışan Aristoteles, devinimi
(kinesis) bir varlığın bir potansiyelden edime geçişi olarak tanımlamış ve hareketi, yalnızca yer değiştirme
olarak değil aynı zamanda nicelikte, nitelikte ve varoluş durumunda meydana gelen değişimleri de kapsayan
* Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, Karaman, Türkiye. E-Posta:
ttunagozutok@kmu.edu.tr; ORCID: 0000-0003-0525-8214

                                                               82
   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88