Page 64 - Layout 1
P. 64

tarih çevresi

(Arkitas) tahtadan bir kuş yaptığı, mekanik prensiplere uygun olarak inşa edilen bu kuşun uçtuğu
söylenmektedir.

         Hava, boşluk, su, ateş ve dengeye ilişkin çeşitli fizik prensiplerine dayanılarak inşa edilen bu tip araçlara
Eski Yunanlılarda rastlanmaktadır. En önemli adım Milattan önce 3. yüzyılda yaşamış olan Ctesibios (Ktesibios),
Milattan önce 2. yüzyılda yaşamış olan Philon (Filon) ve Milattan sonra 1. yüzyılda yaşamış olan Heron’un
çalışmalarıyla atılmıştır.

         İslâm mühendisleri bu alandaki çalışmalarında Antik Yunanlı olan ve İskenderiye Mekanikçileri olarak
adlandırılan bu üç mühendisin çalışmalarını izlemişler ve geliştirmişlerdir.

         İslâm Dünyası’nda hava, boşluk ve denge üzerinde çalışanların başında, Musa Kardeşler ve ayrıntılı
kuramsal bilgi veren Fârâbî gelir. Musa Kardeşler, 9. yüzyılda Bağdat’da yaşamış üç kardeş, üç bilim adamı,
Abbasi halifelerinden Me‘mûn döneminin en tanınmış matematikçi, astronom ve fizikçilerindendirler.

         Bunlardan Ahmet, Türkçe Olağanüstü Araçlar anlamına gelen Kitâbü’l-Hiyel adlı eseriyle Yunan
Çağında Ctesibios, Philon ve Heron’un başlattıkları çalışmaları sürdürmüştür. Kitâbü’l-Hiyel, hava, boşluk ve
denge prensiplerini temele alan yüz aracın ayrıntılı açıklamasını içerir. Bu araçların yapımında sifonlar,
şamandıra yardımıyla valfın kontrolü, hava kontrol mekanizması kullanılmıştır. Bu araçların yetmiş üçünü
sihirli ibrikler, on beşini suyun seviyesinin sabit tutulmasını temele alan araçlar, yedisini fıskiyeler, üçünü
lambalar, birini kaldıraç, birini körük oluşturur. Bunlar Philon ve Heron’dan esinlenerek kaleme alınmış olmakla
beraber, çok daha kapsamlı hale getirilmiş ve yeni düzenlemeler eklenmiştir.

         Mekanik konularda teorik açıklamalar getiren 10. yüzyılın meşhur filozof ve bilgini Fârâbî’dir. Hava
ve boşluk üzerinde çalışmış ve bu konudaki kuramsal görüşlerini Boşluk Üzerine adlı makalesinde aktarmıştır.
Fârâbî’ye göre hava, çeşitli koşullar altında, çok değişik hacimler işgal edebilir; içinde rutubet fazla olduğundan
kabın şeklini alır ve cisimlerin boş bıraktığı bütün mekânları her yöne doğru doldurur. Ancak hava bu durumda
baskı altında kalır, baskı kalkınca eski konumuna döner. Gerçekte havanın doğal bir hacmi vardır, basınçla bu
hacim değişir, hacmin değişmesi, üstündeki basınçla orantılıdır.

         Ona göre su ve hava, komşuluklarını sürdürürler. Bunlardan biri bir yöne doğru hareket ederse diğeri
onu izler. Bu, en önemli özelliktir. Havası emilmiş bir şişe, suya daldırıldığında içine su girmesi bu komşuluk
ilişkisinin bir sonucudur. Fârâbî’ye göre kabın içinde boş mekân oluşmamıştır. Böylece Fârâbî boşluğun suyu
çekmesi varsayımı yerine yeni bir varsayım ortaya koymuştur: Doğa boşluktan sakınır. Uzun süre bu varsayımın
13. yüzyılı bilim adamı Roger Bacon’un ortaya attığı sanılmıştı.

         İslâm Dünyası’nda denge üzerindeki çalışmalar, Musa Kardeşler bir tarafa bırakılacak olursa, daha çok

                                                               63
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69