Page 81 - Layout 1
P. 81
tarih çevresi
önemini arttıracaktır.
Başlangıçta yalnızca serbest eczacı olarak çalışmak söz konusu iken, eğitimin faku¨ ltelerde yapılmaya
başlaması ve ilaç fabrikalarının açılmasıyla, öğretim u¨ yeliği, araştırmacı ve işletmeci rolleri
de çağdaş eczacı rolleri arasında yer almıştır. Buna karşılık teknolojinin ilerlemesi ve fabrikasyon u¨ retimin
yaygınlaşması ile 1980’li yıllardan itibaren, eczacılar ilaç yapma sorumluluğundan kurtulmuşlardır. Bunun
sonucu u¨ retici ve u¨ retimde kullanılan malzemelerin tu¨ keticisi olma rolleri minimum du¨ zeye inmiştir.
Osmanlı’da resmi bir fiyat tarifesi bulunmadığından, eczacılar hazırladıkları ilaçların fiyatını geleneklere
ve kişisel göru¨ şlerine göre tespit ediyor, bu da pazarlık yöntemini gu¨ ndeme getiriyordu. Gu¨ nu¨ mu¨ zde bu söz
konusu değildir, eczacılar resmi fiyat kararnamesine uymakla yu¨ ku¨ mlu¨ du¨ r.
Cumhuriyetin ilk yıllarında ilaç, en çok reklamı yapılan tu¨ ketim maddesi iken, gu¨ nu¨ mu¨ zde ilaç reklamı
yapılması yasaktır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise, ilaç yerine kullanılması yaygınlaşmış
olan ve yeterli denetime tabi tutulmadan piyasaya su¨ ru¨ len alternatif tıp u¨ ru¨ nlerinin reklamının rahatlıkla
yapılıyor olmasıdır. Bu konudaki kontrolu¨ n Tarım Bakanlığından Sağlık Bakanlığına devredilmesi ve
değerlendirmeler için eczacıların içinde bulunduğu bilim kurullarının oluşturulması sorunun çözu¨ mu¨ nu¨
sağlayabilecektir.
Gu¨ nu¨ mu¨ zde eczacılık mesleğinin yaşadığı sorunların en önemli kaynağı belki de uygulanan fiyat ve
vergi politikasıdır. Eczacılar Osmanlıda asgari %3 azami %5 oranında vergi ödemek zorundaydılar, gu¨ nu¨ mu¨ zde
en çok vergi veren meslek grubu olarak ikinci sırada gelmektedirler ve en az kâr marjı %25-30, en çok kâr
marjı %45 oranındadır.
Açıklama
Mesleki birikim ve deneyimini benimle paylaşma nezaketini göstererek, var olan durumu eski yıllardaki
durumla karşılaştırmamda bana yardımcı olan Eczacı Sayın Mustafa Kozanlıoğlu’na çok teşekku¨ r ederim.
79

