Page 97 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 97

tarih çevresi
       Sonuç
       Bu çalışmada, katılım bankaları kar payı oranları, geleneksel bankalar mevduat faiz oranları, TÜFE ve
USD/TL döviz kuru arasındaki ilişki, yapısal kırılmaları dikkate alan birim kök, eşbütünleşme ve nedensellik
analizleriyle test edilmiş ve uygulama sonucunda değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi olmadığı; ancak
aynı vadelerde, faiz oranlarından kar payı oranlarına doğru tek yönlü nedensel ilişki olduğu sonucuna ulaşıl-
mıştır. Çalışmamız özellikle, katılım bankalar kar payı oranlarının geleneksel bankalar mevduat faiz oranla-
rından etkilendiğini göstermektedir. Elde edilen sonuçlar, literatürde İslami bankalar kar payı oranları ile
geleneksel bankalar mevduat faizi oranları üzerine; Kaleem ve Isa (2003), Bacha (2004), Chong ve Liu (2009),
Cevik ve Charap (2015) Topdağ ve Işık (2019), Tura ve Kaya (2019) tarafından yapılan çalışmaların bulgula-
rıyla aynı doğrultudadır. Ayrıca çalışma bulgularından hareketle, katılım bankalarının faiz riskine maruz kaldığı
ve faiz riskine karşı önlem alması gerektiği ve faizden kaçmak isteyen tasarruf sahipleri olan, katılım bankala-
rındaki mevduat sahiplerinin de katılım bankalarına yatırım yaparken TÜFE ve USD/TL döviz kuru gibi makro
ekonomik değişkenlerden ziyade faizi göz önünde bulundurması gerektiği belirtilebilir.
       Literatürdeki çalışmalar yapısal kırılmaları dikkate almayan yöntemlerle analiz edilmiştir. Oysa yapısal
kırılmaların dikkate alınmaması sonuçların gerçekten sapmasına neden olabilmektedir. Bu sebeple çalışmamızda
yapısal kırılmaları dikkate alan yöntemlerin (Fourier birim kök testi, tek kırılmalı eşbütünleşme analizi ve Fou-
rier Granger nedensellik analizi) kullanılması literatüre katkı sağlayacaktır.
       Bu konuda yapılan çalışmaların çoğundan farklı olarak, bizim çalışmamızda; katılım bankaları vade fark-
ları ve kar payı oranlarının, geleneksel bankaların faiz oranlarıyla aynı yönde hareket etmesi ve hemen hemen
aynı olması ile ilgili bir değerlendirme de yapılmıştır. Bu olgudan hareketle konuyla ilgilenenlerin çoğu ‘mu-
rabaha’ yönteminin aslında faizsizlik iddiasına uymadığını ileri sürmektedir. Biz ise bu olguya ters yönden de
bakılabileceğini, dolayısıyla devletin sıkı düzenlemeleri ve denetimi altında çalışan geleneksel bankaların kısa
vadeli kredi uygulamasındaki faizin riba olup olmadığı tartışmasını da anlamlı kıldığını çalışmamızda gündeme
getirmiş olduk.

                                                               95
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101