Page 55 - Layout 1
P. 55

tarih çevresi

gebelerin çocuklarında bir ekstremite malformasyonu olan fokomeli ile ilişkilendirildiği için
gebelerde kullanımı yasaklanmıştır. Günümüzde bu ilaç immünmodülatör olarak farklı
endikasyonlarda kullanılmaktadır.3 Non- steroidal anti-enflamatuvar ilaçlar arasında, selektif COX2
inhibitörlerinden olan lumirakoksib ciddi derecede karaciğer hasarına neden olabildiği, valdekoksib
ve rofekoksib ise kardiyovasküler trombotik olaylar nedeniyle miyokard infarktüs riskini önemli
ölçüde artırdıklarının saptanması üzerine piyasadan çekilen ilaçlardan bazılarıdır.

       İlaçların doğadaki kaynakları: İlaçların elde edildiği doğal kaynakların başlıcaları; hayvanlar
ve insanlar, çeşitli mikroorganizmalar, mineraller ve bitkilerdir.

       İlaç Elde Edilen Hayvan ve İnsan Kaynaklı Ürünler Hayvansal kaynaklı ürünler saflaştırılmış
halde ya da içerisinde etken madde içeren karışımlar halinde olabilir.

       Hayvansal kaynaklı ilaçların başlıcaları, hormonlar, enzimler

       veya antitoksinlerdir. Bunlara örnek olarak tiroit hormonu, insülin hormonu, sindirim enzimleri,
safra asitleri, akrep, yılan ve tetanoz antitoksinleri gösterilebilir. Ancak günümüzde DNA rekombinasyonu
yoluyla bazı organik ürünler in vitro koşullarda üretilebilmektedir. İnsanlardan elde edilen en önemli ilaçlar
ise kan ve insan plazması, insan albümini, immünoglobulinler gibi kan ürünleridir. Bunlara ek olarak,
hormon ve enzim tipindeki bazı ilaçlar, insanlardan da elde edilebilmektedir.3,12

       İlaçların Kaynağı Olan Mikroorganizmalar Mikroorganizmalarda da bulunan pek çok molekül
ilaç üretiminde kullanılabilir.13 Bu nedenle doğada var olan

       kaynakların incelenmesi ilaçlar için ihtiyaç duyulan

       biyoaktif moleküllerin elde edilmesine katkı sağlar. Mikroorganizmaların biyoaktif molekül kaynağı
olarak kabul edilmesi 1929 yılında penisilin keşfinden bu döneme kadar devam etmiştir. Bu amaçla
kullanılan mikroorganizmaların geliştirilmesi için laboratuvar kültürlerinden yararlanılır.14

       Mantarlar, MS 800 yıllarından bugüne tıbbi amaçlı kullanılan simbiyotik yaşayan
mikroorganizmalardır.15,16 İlk olarak Çin’de pirinç üzerinde Monascus purpurea mayasının
yetiştirilmesi ile aktif bileşik elde edilmiştir.15 Mantarlar klinik açıdan pek çok önemli organik asit
ve ikincil metabolitlerin eldesine de yardımcı olur16 ve ilaçların üretilmesinde kullanılan mantar
kökenli biyolojik metabolitler tüm mikrobiyal ürünlerin %38 kadarını oluşturur. Antimikrobiyal
aktivite gösteren fusidik asit ve griseofulvin, immünsüpresif aktivite gösteren siklosporin ve mikofenolik
asit, antifungal aktivite gösteren anidulafungin ve kaspafungin gibi pek çok mantar metabolitinden
elde edilmiş ilaç mevcuttur.14

       Bakteriler de ikincil metabolitlerin önemli üreticilerindendir.17 Bacillus ve Pseudomonas türleri
en yaygın mikrobiyal üreticilerdendir. Aktinomiçes’ten elde edilen bileşikler mikrobiyal biyoaktif
bileşiklerin büyük bir kısmını oluşturur.14 Streptomisin, eritromisin ve tetrasiklin gibi antibiyotikler
de bakterilerden elde edilen ilaç etken maddelerinden bazılarıdır. Fakat bakterilerden sadece
antimikrobiyal etkili antibiyotikler elde edilmez. Bazı immünsüpresifler (örneğin; takrolimus) ve
antineoplastik ilaçlar da (örneğin; daktinomisin, doksorubisin ve daunorubisin) bakterilerden elde
edilmektedir.17,18 Bakterilerden aşı elde edilmesinde de faydalanılabilmektedir.12

       Algler 1970’li yıllardan bugüne ilaç elde edilmesi için kullanılan mikroorganizmalardır.14

                                                               53
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60